KURAN-I KERiM'DE SIR OLARAK SAKLANAN SALAVATI SERiFE
























Allahümme salli ve sellim ve barik ala seyyidina muhammedinil
fatihı lima uğlika vel hatimi li ma sebeka ven nasırıl hakkı bil hakkı
Vel hadi ila sıratıkel müstekıymi sallellahü aleyhi ve ala alihi
Ve ashabihi hakka kadrihi ve mikdarihil aziym.

Manası:Allah'ım! kapalılıkları açan, geçmişe son veren,hakka hakikatla destek olan,mahlukatı senin doğru yoluna ileten Efendimiz muhammede O'nun aline ve ashabına
O'nun yüce kadrü kıymetince salat eyle,ve O'nu mübarek kıl.


Başka bir versiyonu 

Allahümme Salli'ala Seyyidina Muhammedi'nil Fatihi limâ Uğlika vel hatimi limâ Sebeka Nasırıl Hakkı Bil Hakkı vel Hadi İla Sıratikel Müstakim ve 'ala alihi Hakk'ın Kadrihi ve Mikdarihil Azim.

Faydaları

Bu salavatı şerif günlük 40 defa cuma günü ilkindi namazından sonra 100 defa hacet dilekler için Cuma günü bin defa okunur.Cuma günü ilkindiden sonra 100 defa okunması çok faydalıdır.Gece yatmadan önce 11 defa okursa çok güzel rüyalar görür.Bu salavatı şerifi 40 gün 40 defa okuyan bağlılıktan kurtulur.İşleri açılır.Bu salavatı şerifi bin kez okuyanın üzerine Allah'ın rahmeti barış ve bereketi iner.Küsülü olduğu kim varsa barışır.Günlük ezberden 40 defa okunursa % 100 başarı ve mutluluk getirir.Allah'ın izniyle sorunları çözülür.


Salavat-ı Fetih Kilitli kapıları açar ve üç derecesi vardır.

1-Dış derecesi
2-İç derecesi
3-Son derecesi (gizli ışık)

Bu salavatı şerife aslında kuran-ı kerimde bir sır olarak saklanmıştır.Allah'ın en büyük sırrı olduğu söylenir.Bu salavatı şerif hakkında eksik bilgi verilmiş.İnsanların çoğu bu gerçekten mahrum kalmıştır.
Öğrenmesi engellenmiştir.Salavatı Fetih harikalar ve mucizelerle doludur.

Bu salavatı şerif için peygamber efendimiz (s.a.v) sorulduğunda cevabı şöyle olmuştur.O altı yüz bin nimeti çağıran bir salavatdır.Dörtyüz hac değerindedir.

sonra şöyle devam etdi kim bu salavatı şerifi okuyup dua ederse
bir kez, o şimdiye kadar bütün cinlerin, insanlar ve melekler tarafından, evrende sunulan her nimeti çağırır. alacağı ödül çok büyüktür. altı yüz bin nimet, zamanın başlangıcından itibaren

Hz.Seyyid Ahmed Hilam (r.a) ve Gavsa-ı Azam Bağdat Şeyh Abdul Kadir Geylani (r.a) en favori salavatıdır,ve bu salavatı şerfin bir ışık olduğunu söylemiştir.

Hz. Şeyh Yusuf Bin İsmail :Bu salavatı şerif için Allah teâlâ nın En Büyük sırrı olduğunu söylemiştir. Bu salavat ezberden okunursa % 100 başarı ve mutluluk getirir.Merhametli olur.

Hz Ebu Mukarreb inançla günlük 40 kez özellikle erkek toplumun okunması gerektiğini söylemiştir.

Hz.Şeyh Muhammed Bakari günlük inançla ezberde okunması gerektiğini söylemiştir.Cehennem ateşinden kurtulu.Bu salavatı şerif okuyana, refah ve şans getirir.ve tüm karmaşık sorunlarını çözer.

Bu salavat yüce Allah'ın gözünde çok büyük önem taşımaktadır.Okuyanın üzerine barış,bereket ve Allah'ın rahmeti ve esenliği onun üzerine olur.70.000 Delailül hayrat okumaya denktir.600.000 nimeti çağırır.

Bu salavatı şerifi okuyanın günahları af olur.yoksulluğu ve açlığı ortadan kalkar.sabah-akşam 10 defa okursa Allah'ın yardımını alır.Cuma günü ilkindiden sonra 100 defa okursa tüm sıkıntılarından ve dertlerinden kurtlur.Bu salavata ezber gerekir.Çok büyük bir zikirdir.

Cuma günü okunmasında çok fayda vardır.


İnnallâhe ve melâiketehu yusallûne alen nebiyyi, yâ eyyuhâllezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ (33/Ahzab 56.ayet)

Muhakkak ki Allah ve melekleri, Nebî'ye (Peygamber'e) salat ederler. Ey âmenû olanlar (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyenler), siz (de) O'na salat edin! Ve (O'na) teslim olarak salat edin!




kaynak:Cevahir'ul Maani KURANI KERİM MUCİZELERİ BELGESELİ
 

CUMA GÜNLERi OKUNMASI TAVSiYE EDiLEN DUALAR

Esmalar ;
İmam-ı Gazali'ye göre Cuma günü bin kere Ya Allah diye okuyanlar evliyalar sınıfına katılırlar.

Yine Cuma günü namazdan önce yüz defa “Ya Allah, Ya Hu” diyen kimsenin hayırlı dileği gerçekleşir.

Cuma namazından sonra yüz defa “Ya Rahman” diyenler unutkanlıktan ve gafletten kurtuldukları gibi kalpleri de nurlanır.

Cuma namazından sonra yüz defa “Ya Gaffar” ism-i şerifini okuyanlar affa mağfirete mazhar olurlar

Cuma günü akşama doğru “Yâ Veliyy” ism-i şerifini okuyanların hayırlı dilekleri kabul olunur.

Cuma gecesi 1000 defa “Yâ Muhsî” ism-i şerifini okuyanın kıyamet gününde hesabı kolay olur.

Cuma günü 1000 defa “Yâ Vâlî” ism-i şerifini okuyarak dua edenin duası kabul olur, işleri kolaylaşır.

10 hafta süreyle Cuma günleri onar defa “Yâ Ganiyy, Yâ Muğni” ism-i şeriflerini okuyan zengin olur.

Cuma geceleri 100 defa “Yâ Dârr” ism-i şerifini okumaya devam eden Cenabı Hakka yakın olur ve zarar verici şeylerden emin olur.

Cuma namazından sonra yüz defa “Yâ Gafur” ism-i şerifini okuyanlar af olunur.

Cuma namazında hutbe esnasında yüz defa “Ya Basîr” ism-i şerifini okuyanı Cenab-ı Allah hidayete erdirir, kalp gözünü açar.

Cuma Günü ” YA VELİYYÜ YA ALLAH” esmasını (1000) defa zikreden kişi her istediğine kavuşur.

Cuma günü “LA İLAHE İLLALAHÜ’L MELİKÜ’L HAKKU’L- MÜBİN” (200) defa zikreden Kişi Allah’tan ne isterse verilir.Cuma günü Sabah’.
YA-RAKİB esması (312) defa zikrederek istegini Allah’a bildirrisen istegin kabul olur.

alintidir

Dualar ;

Cuma günü ikindi namazı ile güneş batmasına kadar olan zaman diliminde Allah’dan isteyin. Dua edin.

Cuma günü”La ilahe illa ente ya hannanü ya mennanü ya bedias semavati vel erdi ya zel celali vel ikram”” bu dua ile dua eder ve Allah’dan isterse ,Allah mutlaka duanıza karşılk verir.

Cuma günü akşam ezanına 45 dakika kala “Ya Meliki Muktedir sin Allah’ım bana yardım et” ismini (100) defa tekrarlayıp sonrada dileğinizi dileyin, sıkıntınız gider,huzur vr rahata erersiniz.

---------------------------------------------------

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Cuma gecesi Kehf suresi okuyan, Kıyamette, yerden göğe kadar bir nurla
aydınlanır. İki Cuma arasında işlediği günahlar da affolur.) [Tergib]

(Cuma günü 80 salevat getirenin, 80 yıllık günahı affolur.) [Dare Kutni]

(Cuma günü veya gecesi Duhan suresini okuyana Cennette bir köşk ihsan
edilir.) [Taberani]

(Cuma gecesi Yasin suresini okuyanın, günahları affedilir.) [İsfehani]

(Cuma günü gusledenin günahları affolur.) [Taberani]

(Cuma günü sabah namazından önceEstagfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh, okuyanın, deniz köpüğü kadar da olsa günahları affolur.) [İbni Sünni]

(Cuma namazından sonra, yedi defa ihlas ve muavvizeteyn okuyanı, Allahü
teâlâ, bir hafta, kazadan, beladan, kötü işlerden korur.)

Cuma gecesi iki rekat namaz kılıp, her rekatta bir Fatiha, bir Ayet-el Kürsi, 15 İhlas okuyup selam verdikten sonra bana bin salevat okuyan, beni rüyada görür.”

Cumâ namazından sonra şu duâyı okumak müstehabdır: Allahümme yâ ganiyyü, yâ hamîdü, yâ mübdiü, yâ mu’îdü, yâ rahîmü, yâ vedûd. Eğninî bihalâlike an harâmike ve bifadlike ammen sivâke.

Ey Ganî, Hamîd, Mübdi, Mu’îd, Rahîm, Vedûd olan Allahım. Beni halâl ettiklerinle iktifâ ettir, haramlara düşürme. Fadlınla, ihsân ederek beni Senden başkasına muhtâc etme! demektir.

Bu duâya devam edenleri Allahü teâlâ başkalarına muhtâc etmez ve ummadığı yerden rızıklandırır.

Abdullah bin Ömer buyurdu ki: Hâceti olan bir kimse çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri oruç tutsun. Cuma günü temizlenip namaza gitsin. Az veya çok sadaka versin. Namazdan sonra şu duâyı okursa Allahü teâlâ’nın izni ile duâsı kabûl olur.
Allahümme innî es’elüke bismike bismillâhirrahmânirrahîm. Ellezî lâ ilâhe illâ hû. Âlimül ğaybi veşşehâdeti hüverrahmânürrahîm. Ve es’elüke bismike bismillâhirrahmânirrahîm. Ellezî lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ te’huzühû sinetün ve lâ nevm. Ellezî meleet azametühüsse-mâvâti vel arde. Ve es’elüke bismike bismillâhirrahmânirrahîm. Ellezî lâ ilâhe illâ hüve ve anet lehül vücûhü ve haşe’at lehül ebsâru ve veciletil kulûbü min haşyetihi en tusalliye alâ Muhammedin ve en tu’tînî hâcetî, diyerek hâcetini söylemelidir.

--------------------------------------------

Hacet'lerin Kabulü için Cuma Günü Okunan Güzel Bir Dua

La İlahe İllallah Cumanın Sebebiyle, Muhammedün S.A.V Resulullah Gerek
Yüzünün Gölgesiyle Dünya Ve Ahiret Muradımı Ver Melekler Duasıyla Ya
Vedüdüm, Sensin Maksudum, Kulhuvallahu Ehad Binbir Kere Ya Samed Cennet
Kapılarını Aç Benim Günahımdan Geç Benim Günahım Var İsa Senin Gibi
Hakk’ım Var Muhammed Aleyhisselam Gibi Dostum Var İlahi Kabre Vardığım
Gece Lutfeyle Yalnız Kaldığım Gece Bilmediğimi Bildir Kabrimi Nur İle
Doldur Kevser Şarabına Bandır Ulu Cemal’ini Göster Estağfiruliah
İstiğfarın Ben Zayıf Günahkar Kulun Ya Celil Ya Cabbar Sen Bağışla
Günağımı Ya Settar İlahi Cennetini Cemal’ini Göster Bana Gece Gündüz
Yalvarırım Sana Dünya Ve Ahiret Muradımı Ver Bana Rabbim Allah Fikrim
Zikrullah Kalbimin Nuru Resulullah Evvelim Allah Ahirim Allah La İlahe
İllallah Muhammedün S.A.V Resulullah

Cuma Günümüz Var İslam Dinimiz Var Muhammed S.A.V Gibi Şahımız Var
Allah Dedim Dostum Dedim Doksandokuz İsmine Mühür Vurdum Üstüne
Estağfirullah Ve Etübü İleyh, Sırrım Subhanım Allah, Derdim Dermanım
Allah, Gafil Kulun Gama Düşmüş, Yetiş İmdadına Ya Muhammed.
Kulhuvallahü Ehad; Binbir Kere Ya Samed, Keremler Şahı Muhammed, Umarım
Senden Şefaat. Muhammed Mustafa Sözüm, İhlas-I Şerifle Yundu Yüzüm,
Ayet-El Kürsi Hakkı İçin Sen Kabul Eyle Sözüm. Bugün Cuma Günüdür,
Dinim İslam Dinidir. Dinim İslam Olduğuna Yedi Binin Nısfına Mühürledim
Üstüne. La İlahe İllallah.

Üç Muradım Var Allahım, Biri Cennet , Biri Muradımın Kabulünü Bilmek,
Biri Didarını Görmek Cemal’ini Göster Bana Cennetine Davet Et Allah’ım
Kalbimizde Kanaat Kabrimizde Rahatlık Sıratta Selamet Tatlı Canımız
Sana Emanet Son Nefesimizde Selametler İhsan Eyle Kabir Dualarımızı
Asan Eyle Cennetinle Cemal’ini Cümleyle Beraber Banada Nasip Eyle La
İlahe İllallah Selalar Duası İçin , Muhammedün S.A.V Resulullah Arş-I
Gölgesi İçin Selalar Duası İçin Bir Allah İsmi Ya Celil Etme Sefil
Gönder Delil İlahi Yarabbi Hacetimizi Rahmet Deryasına Ulaştır Duaya
Açılan Elleri İcabete Eriştir Allah’ım Senden Başka Kimsemiz Yoktur La
İlahe İllallah Arş-I Alaya Muhammedün S.A.V Resulullah Şükür Mevlaya
Gani Allah Dualarımızın Kabul Olmasını Dileriz Ya Rabbi Ya Rabbena Her
Halimiz Malumdur Sana İnayet Eyle Yüzbinkere Hamd Ederiz Sana Cennet-İ
Ala’da Cemalini Göster Bize La İlahe İllallah Günahlarımızı Affeyle
Muhammedün S.A.V Resulullah Makamımızı Nur Eyle İalahi Ya Rabbim Son
Nefesimizde Kendimize Hakim Olamadığımız Zaman Bu Duayı Sana Emanet
Ediyoruz Erde Geçte Dağda Taşda Sen Yetiştir Son Nefesde
Ya Muhammed Salatu Sala’ya Yolladım Mevla’ya Sen Bizim Muradımızı Ver
Allah’ım Gelecek Cumaya La İlahe İllallah Ve Celle Celalühü Edası İle
Muhammedün S.A.V Resulullah Gölgesi İle Rabbim Muradımızı Ver Melekler
Duası İle
La İlahe İllallah Kalbimizi Karartma La İlahe İllallah Rızkımızı
Azaltma La İlahe İllallah Kabrimizi Daraltma La İlahe İllallah Senden
Başka Kapı Arartma La İlahe İllallah Sabır Muhammedün S.A.V Resulullah
Azapsız Kabir Nasip Eyle
Allah’ım Bizi Affeyle Her Derdimizi Defeyle Rızkımızı Bol Eyle
Kabrimizi Nur Eyle Kabre Girdiğimiz Zaman Sual Meleklerini Asan Eyle

Evvelim Allah Ahirim Allah

Kalbimde Beytullah La İlahe İllallah Muhammedün S.A.V Resulullah Eşhedü
Enla İlahe İllallah Ve Eşhedü Enna Muhammeden Abduhu Ve Resuluhu
Diyerek Çene Kapamak Nasip Eyle Allah’ım Şeytanın Şerrinden Düşmanın
Mekrinden Bilhassa Nefsimizin Şerrinden Kabirdeki Yılanlardan Ölümün
Dehşetinden Kabrin Dehşetinden Sıratın Zulmetinden muhafaza eyle ÖLÜMÜN
HAYIRLISINI ÜÇ AYLARIN BİRİSİNİ YASİN’İN YARISINI OKURKEN ÖLMEYİ NASİP
EYLE YARABBİ
El fatiha
 

RIZKIN BOL OLMASI VE ZENGiNLiK iÇiN


        RIZKIN BOL OLMASI VE ZENGİNLİK İÇİN

Bereket ve bolluk olması için : El-Hamid 68 kere

Sabah namazından sonra (121) adet YA MELİK

Rızkın bol ve kolay olması için her gün (14) adet YA VEHHAB

Geçim sıkıntısından kurtulmak için her gün sabah namazından sonra (308) adet YA REZZAK

Hayır ve nimet kapılarının açılması için (489) adet YA FETTAH

Rızkın bol olması için YA BASİT(72), YA RAFİU(351), YA LATİF (129),YA ŞEKUR(526)

Bereketin eksilmemesi için YA  VASİ-U (137) ADET.

Rızık bolluğu için( YA MECİD (57) ADET.

Müşterinin artması için YA BAİS(573) ADET.

Manen ve maddeten zenginlik için YA VEKİL(66) ADET.

Malın ve mükün genişlemesi için YA MACİD(48) ADET.

Rızkın genişlemesi için YA MALİKEL MÜLK(212) ADET.

Ticarette iyi  kazanç için ve zengin olmak için YA GANİYYÜ (1060) ADET.

Mülkün ve işin daimi olması için YA BAKİ(113) ADET.
 

FATiHA SURESi'NiN DERİN ANLAMI...


        FATİHA SURESİ'NİN DERİN ANLAMI...

   Odasında yalnızdı.Kalktı, perdeyi aralayıp pencereden dışarıya baktı; gecenin karanlığında sokak lâmbalarının ışığında parlayıp yere düşen yağmur damlaları ne hoş bir manzara oluşturuyordu. Bir süre öylece yağmur damlalarını seyretti durdu. Hissiyatı kabarmış, kalbinde tarifi imkânsız mevcelenmeler başlamıştı. Yağmur damlalarını hiç bu şekilde seyretmemişti. Bu rahmet damlalarını yere indiren melekleri tahayyül etmeye çalıştı. Yüreği bulutlandı, gözleri nemlendi. Okuduğu kitabın tesiri ile diline bazı dualar dolandı. Sonra lâvaboya geçti, abdestini tazeledi. Yatmadan önce iki rekât namaz kılıp dua etmeyi yine ihmal etmedi.

   Seccadenin üzerinde bir müddet başı önde durdu. Sonra ellerini kulaklarının hizasına kaldırdı "Allahu Ekber" deyip tekbir aldı. Gözlerini secde yerine dikti. Orada büyük bir sır var gibiydi. Her namazda gözleri secde yerine çakılır kalırdı. "Sübhaneke"yi okudu. Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınıp besmele çekti. Bir şifa, bir açılış, bir huzur kaynağı olan Fatiha Sûresi'ne saldı kendini. Bu arada kendini büyük bir âlemin kapısındaymış gibi gördü. Bu âlem, dünya ve ukbayı içine alan tarifi imkânsız, zamanı aşkın bir âlemdi. Bu âlem, o iklime girenleri rahmet ve hidayet yağmurlarıyla ıslatan bir âlemdi.

Ve İlâhî rahmet kapısına dokundu.

"Elhamdülillahi Rabbi'l-âlemîn." Âlemlerin Rabb'ine hamdolsun, bütün hamdler övgüler âlemlerin Rabbi Allah'a aittir. Bu âyetin nurundan ışıklar yandı birden ve her yer aydınlandı. Her bir varlığın üstünde O'nun nimetlerini görür gibi oldu. Farklı âlemlerdeki Rububiyet tezahürlerini hissetti. Hamdetme bahtiyarlığını duydu içinde. O an ruhunun ebed âleminin sonsuzluğunda dolaştığını hissetti. Melekler âlemine, hayvanat âlemine, nebatat âlemine ve oradan insanlık âlemine bir anlık seyahat yaptı. "Bir ân" genişlemiş, ruh bu genişlikte akıl almaz bir seyahate çıkmıştı. Bu; rüya âleminde, uzun zamanların birkaç saniyeye sığması gibi bir şeydi.

Ve kapının tokmağına ikinci dokunuş...

"Errahmanirrahim." O, Rahman ve Rahîmdir. "Ya Rahmaneddünya veya Rahimel ahireti." duası canlandı zihninde. Bu dünyada herkese, her şeye rızkını veren Allah Rahman'dır. Gökleri ve yeri yaratıp düzenleyen Allah Rahman'dır. Bu dünyada hayatımızı kolaylaştıran Allah, Rahîm'dir. Ahiret'te inananlara merhameti ile muamele edecek olan Allah, Rahîm'dir.

Bu hâl içinde, Fatiha ufkunda ilerlerken o ses bir daha yankılandı kalb semasında. "Namaz müminin miracıdır." sırrı yavaş yavaş belirmeye başlamıştı adeta.

Üçüncü defa dokundu kapının tokmağına.

"Mâliki yevmi'd-din." O, din gününün, hesap gününün tek hâkimidir, mâlikidir. Bu âyetle yine başka âlemlere gitti. Mahşer yerini görür gibi oldu. Ürperdi. Nurdan simalar vardı. Perişan suretler vardı. Sırat vardı, mizan vardı. İlâhî adalet burada tecelli edecekti. Kim zerre kadar iyilik yapmışsa görecek, kim de zerre kadar kötülük yapmışsa görecekti. "Allah'ım huzurunda utandırma!" duası yankılandı gönül tepelerinde. Bu yankı karları çığa dönüştüren zelzele gibi titretti kalb yamaçlarını.

Üç mübarek âyet okumuş ve çok farklı âleme kanat açmıştı birkaç saniye içinde.

Birinci âyette nimetlerle dolu hayatı düşünüp Rabb'ine hamdetti. İkinci âyette Rabb'ini sena ile O'nun merhametini idrak etti. Üçüncü âyette azamet-i İlâhî'yi anlama ufkunda Rabb'ini tazim etti, O'nun azametini anladı. Bütün bunlar aslında bir büyük karşısında konuşma edebine çok güzel bir misaldi, İlâhî huzurda düşünme ve konuşmanın en mükemmel çizgisiydi.
Kapı açılmıştı.

Kendi hâline baktı, inananları düşündü. Acz ve fakr çizgisinde durdu. Allah'a imanını ilân etmeliydi. Şeytan'ın yapamadığını, insan olarak kendisi yapmalıydı.

Ve içten gele gele "İyyake nabudü ve iyyake nestain." (Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz) dedi. Bu, huzurda iki büklüm olma demekti. Hiçbir şeyi olmayanın, Her Şeyin Sahibi'ne iltica etmesiydi. İçini tarifi imkânsız bir huzur kapladı. Namaz yamaçlarında eşsiz bir hazine bulmuştu. Bu hazine, Allah'ın hoşnutluğundan başka bir şey değildi ve bu dünya hazinelerine değişilmezdi.

"O ân" yine alabildiğine genişledi. Aklı, kalbi, ruhu ve bütün varlığıyla ibadet hâlinde olduğunu hissetti. Sonra ibadet halkasına bütün inananları da dâhil etti. Âyette geçen "biz" kelimesinin sırrına erdi. İlk olarak nefsinin, ruhunun, aklının Allah'a muhtaç olduğunu, sonra iman eden bütün insanların Allah'a olan ihtiyaçlarını, son olarak bütün mahlûkatın Allah karşısında her ân isteme durumunda olduklarını idrak etti.

Kapı açıktı.

Artık isteme makamında idi. Ebedî saadetin anahtarı, huzurunda bunduğu Zat-ı Zülcelâl Hazretleri'nde idi.

İşte tam bu noktada; "İhdina's-sırata'l-müstakim" yıldızı belirdi. Yıldız, "sıratallezine en'amte aleyhim gayri'l-mağdubi aleyhim ve la'ddallin." parlaması ile aydınlattı her yeri.

"Bu kuluma aittir ve ona isteği verilmiştir."

Beyan-ı Subhanisi bu aydınlığı göz kamaştıran bir nura gark etti. Bu nur âleminde Allah'ın nimetlerine mazhar olanlar, Allah'ın kendilerini sevdiği kullar vardı. Onlar dosdoğru yolda hidayete ermişlerdi. Burada çektiklerine bedel onlar, ötede hüzün ve korku duymayacaklardı. Dalalet ve gazap ehlinden uzak, ebedî saadet saraylarında Kevser kâselerinde huzuru yudumlayacaklardı.

Zaman genişlendi yine ve perdeler açılmaya devam etti. Hidayet arzusu taştı, yüreğinden gözlerine.

Kendisinin ve sevdiklerinin kurtuluşları adına "Amin!" dedi.

"Kabul et Allah'ım! Bu Sen'in vadindir. Sen'in beyanına güvenerek Sen'den istiyorum. Benim mücrim varlığım Sen'in vadine gölge düşüremez." diyerek duanın enginliğine daldı.

 

KURAN-I KERİMDE ADI GEÇEN PEYGAMBERLERiN MESLEKLERi

           KURAN-I KERİMDE ADI GEÇEN PEYGAMBERLERİN MESLEKLERİ
Kur'an-ı Kerim'de isimleri zikredilen peygamber efendilerimizin her birerleri bir veya birkaç dünya işiyle meşgul olmuşlar ve dünya geçimlerini bu yoldan tedarik etme yoluna başvurmuşlardır. Böylece hem insanlara güzel ve faydalı meslekleri öğretmişler, hem de insanlara boyun bükmekten kurtulmuş lardır. Bundan dolayı da tevhid akidesini kimseden korkmadan savunmuşlardır.
Peki Kur'an-ı Kerim'de adı geçen peygamberlerin mesleklerinin ne olduğunu biliyor musunuz?


BAZI PEYGAMBERLERİN MESLEKLERİ:

HZ. ADEM (AS): İlk ziraat mühendisi ve çiftçi idi.

HZ. ŞİD (AS): Hallac, kazzaz, nessac = dokumacıların, örücülerin ve mensucat sanayiinin ilk kurucusu idi.

HZ. İDRİS (AS): İğneyi ilk icad eden, ona delik açan, iplik geçiren olduğundan, terzilerin- konfeksiyoncuların- örücülerin piri sayılır.

HZ. NUH (AS): Marangozların, gemicilerin, denizcilerin ve barbarosların piri idi.

HZ. HUD (AS): Tüccar idi. Bütün tüccarların piri sayılır.

HZ. SALİH (AS): Sürülerle develer yetiştirirdi. Sütlerini hem içer, hem de satıp dünyalığını temin ederdi. Salih peygamberin devesi meşhurdur.

HZ. İBRAHİM (AS): Kabeyi yeniden inşa edişiyle, Hz Süleyman (as)'a ve Mimar Sinan'a önderlik etmiştir.

HZ. LUD (AS): Tarihçi idi. Seyyahların, Evliya çelebilerin piridir.

HZ. İSMAİL (AS): Kara ve deniz avcılığı ile geçimini sağlardı. Avcıların piri sayılır. Yetmiş dil bilirdi. Tercümanların da piridir.

HZ. İSHAK (AS): Çoban idi.

HZ. YAKUB (AS): Çoban idi.

HZ. YUSUF (AS): Saati ilk icat eden, toprak mahsulleri ofisini ilk defa kuran, bolluk zamanında depolamayı, kıtlık zamanında halka dağıtmayı düşünen bir peygamberdir.

HZ. EYYÜB (AS): Ziraatcı idi.

HZ. ŞUAYB (AS): Ziraatcı idi.

HZ. MUSA (AS): Çobanlık yapmış ve Hz Şuayb (as)'a hizmetçilik etmiştir.
Bir büyüğe hizmet etmekte peygamber mesleklerinden biridir.

HZ. HARUN (AS): Vezir idi.

HZ. DAVUD (AS): Demiri işleyen, zırh yapan ve düzenli ordular kuran, Calut'un ordularını mağlup eden bir kumandandır.

HZ. SÜLEYMAN (AS): Emir, hükümdar idi. Sazlardan zenbil yapardı. Bakır madenini ilk defa işleyen O'dur.

HZ. ZÜLKİFL (AS): Ekmek pişirirdi, fırıncıların piri idi.

HZ. İLYAS (AS): Dokumacı ve iplikçilerin piri idi.

HZ. YUNUS (AS): Balık avlayıp geçinirdi, balıkçıların piri idi.

HZ. ÜZEYR (AS ): Bahçıvan idi. Meyve ağaçlarını ilk defa aşılayan fidan yetiştiren, budama işlerini insanlara öğretendir. Bağ ve bahçe işleriyle uğraşanların piridir.

HZ. LOKMAN (AS): Doktorluk ve eczacılık mesleğinin piridir.

HZ. ZEKERİYYA (AS): Marangoz idi  Müsned, 2/405)

HZ. İSA (AS): Avcı idi. Av aleti ile geçimini temin ederdi. Avcıların piri idi. Aynı zamanda doktorların piridir..

HZ. MUHAMMED (SAV): Küçük yaşlarda çobanlık yapmış, daha sonra ticaretle uğraşmış ve cihadla meşgul olmuştur.
 

EiNSTEiN' iN ZEKASININ SIRRI ÇÖZÜLDÜ !

Nobel ödüllü Alman fizikçi Albert Einstein'in beyninin sağ ve sol lobları arasındaki bağlantının alışılmadık biçimde güçlü olduğu belirlendi.

Doğu Çin Üniversitesi Fizik Fakültesi’nden Weiwei Men, geliştirdiği yeni teknikle, Albert Einstein’in beyninin her iki lobu arasındaki bilgi iletişimini sağlayan sinir ağlarından oluşan yapıyı daha detaylı inceleyebildi.

Einstein’in beynine ilişkin bulgular, Alman fizikçininin hayatının en verimli yılı 1905’te, 26 yaş ve daha üstünde erkeklerinkiyle karşılaştırıldı. Sonuçta, ‘genel görelilik’le kainatın oluşum ve işleyişi konusunda en önemli teorilerden birine imza atan Nobel ödüllü Alman fizikçinin beyninin sağ ve sol lobları arasındaki bağlantının alışılmadık biçimde güçlü olduğu belirlendi.

26 yaşında yazdığı dört makaleyle modern fizik anlayışında devrim yaratan Einstein’ın beyin loblarında bazı bölümler arasındaki bağlantıların daha uzun olduğu görüldü. Araştırmanın sonuçları, “Brain” dergisinde yayımlandı.
 

ATATURK Q 'YU BEGENMEMIS


           ATATÜRK Q 'YU BEĞENMEMİŞ 

Türk Dil Kurumu Başkanı da yasağın kalkması ile ilgili "x,w,q' harflerinin serbest kalması Türkçeye katkı sağlamak açıklaması yapmıştı.

ATATÜRK Q'YU BEĞENMEMİŞ

İşte bu açıklamadan yola çıkan Engin Ardıç, Q'nun yasağını Atatürk'e bağlamış. İddiasına göre Atatürk 'Q' harfinden hoşlanmamış zira Q kabul edilseymiş 'Kemal' adı şimdi Qemal olarak yazılacakmış.

İşte Ardıç'ın iddiası;

"X sesi ve harfi Türkçe'de yoktur, olamaz" diyenler, seksen ve doksan rakamlarının nece olduğunu bize anlatmak zorundadırlar!
Dilimizde mevcut "kalın k" ve "ince k" ayırımı niçin gözetilmemiştir? Niçin gerekli inceltme bir sonraki sesli harfin üzerine şapka şeklinde aktarılmıştır?
Biri "k" öteki "q" ile pekala ayrıştırılabilirdi...
Çünkü Atatürk k'yı beğenmiş ama q'nun hele büyüğünü (Q) beğenmemiş.

ATATÜRK'ÜN ADI BÖYLE YAZILACAKTI

Çünkü Mustafa isminden hoşlanmadığı gibi Kemal ismini de Kamal yapmak istiyor, bunun "Öztürkçe" olduğunu düşünüyordu! Q kabul edilseydi, ismi de Qemal yazılacaktı.

1928 yılından taa 1937 yılına kadar bu isim "Kamal" şeklinde yazıldı, "kale" anlamına geldiği söylendi. Asıl amaç Osmanlı kültürüyle bütün bağları koparıp atmaktı tabii."
 
 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2011. OĞUZHAN HAZAN - All Rights Reserved
Template Created by Creating Website Published by Mas Template
Proudly powered by Blogger